26 Eylül 2012 Çarşamba

Othello

Ah efendim, sakının kıskançlıktan! Kıskançlık, etiyle beslendiği avla oynayan yeşil gözlü bir canavardır. Shakespeare, Othello 

Psikolojiye Othello sendromu olarak geçmiş olan insanın sevdiği bir insanı ona zarar verebilecek kadar kıskanması durumu ilgimi çekti ve ilk blogumu bununla ilgili yazmak istedim. Othello, William Shakespeare'in tahmini olarak 1603 yılında yazdığı; Mağripli siyahi bir general ile Venedikli beyaz, soylu bir kızın fantastik aşklarının anlatıldığı, Othello'nun genç ve güzel karısı Desdemona'yı engel olamadığı kıskançlık duygusu yüzünden boğarak öldürmesi ve ardından intihar etmesiyle sonuçlanan bir trajedidir.

Kıskançlık duygusu evrensel olan insanın doğuştan kazanmadığı ama yaşadığı zaman dilimine ve çevreye bağlı olarak oluşturduğu algıyla alakalı bir konu olarak düşünülebilir. Kıskançlıkla ilgili kendi yaşadığım çevreden duyduğum bazı klişelerden bahsedeceğim.

* Seven insan kıskanır abiciler
* Avrupalı karısını kızını kıskanmıyor, ahlaki çöküntü içindeler diyenler
* Sevgilisinin daha önce bir birlikteliğinin olmamasından gurur duyanlar
* Sevgilisinin sosyal sitelerdeki şifrelerini araklayanlar veya bilmem kaç yıllık eşinin telefonlarını kurcalayanlar
* Ben ciddi düşünüyorum o yüzden her hareketini izliyorum diyenler
* Sevgilisinin veya eşinin karşı cinsten arkadaşlarının kesinlikle olmaması gerektiğini düşünenler
* Evini, arabasını, giyimini, kuşamını, bulunduğu mevkiyi, hatta yaşadığı hayatı bile çevresindeki insanlardan daha üstün olmak adına değiştirmeye çalışanlar

Aslında biraz daha düşünsek bu liste oldukça kabarabilir ama benim tam olarak ilgimi çeken konu sonuçlar değil sebepler. Türk Dil Kurumu'na göre kıskançlık şöyle açıklanmıştır : " Bir kimse bir üstünlük gösterdiğinde veya sevilen birisinin başkası ilgilendiği kanısına varıldığında takınılan olumsuz tutum " Türk Dil Kurumu'nun da tanımında yer alan üstünlük kelimesini düşünerek başlayalım. Othello üzerinden gidebiliriz. Othello'nun çavuşlarından biri olan İago, Othello'nun kendi karısıyla yattığı söylentisinden ve kendisinin hakettiğini düşündüğü yaverlik görevinin bir diğer çavuş Cassio'ya verilmesinden dolayı Othello'ya büyük bir kin beslmektedir ve intikamını şeytani planlar yaparak almak ister. Othello'nun yaşlı ve siyahi olması yaveri Cassio'nun ise genç, yakışıklı bir beyaz olmasını kullanarak Othello'nun kişiliğinde bulunmayan kıskançlık duygusunu ortaya çıkarmak için elinden geleni yapar.

"Kendi ülkesinden, kendi huyundan, kendi seviyesinden / Birçok evlenme teklifini geri çevirdi. / Oysa doğada her şey dengi denginedir - / Böyle davranan kadınlarda cinsel istekler, / Sapıkça anormallikler, doğaya aykırı düşüncelerden gelir - / Ama bağışlayın beni - bu sözlerim, / Özellikle karınız için söylenmiş değil / Olur da, bir gün eskiye döner de. / Kendi soyundan erkekleri canı çeker belki, / Sizi, kendi ülkesinin erkekleriyle / Karşılaştırır diye kaygılıyım hani. " (s. 112)

Desdemona soylu bir aileden gelme Venedikli beyaz bir kızdır. Desdemona'yı Venedikli zengin ve soylu birçok kişi istemesine rağmen, o gönlünü kaptırdığı, deli gibi aşık olduğu kendi soyundan olmayan siyahi bir generalle evlenmiştir. Senatör Brabantio, kızı Desdemona'nın siyahi birisiyle evlenmesinden pek hoşnut olmasa da Desdemona her türlü zorluğa göğüs germiştir. Othello ile gizlice evlendikleri açığa çıkınca çevrenin gösterdiği tepki Othello'nun kendisini sosyal statü olarak alt seviyede görmesine neden olmuştur ve kıskançlığının temelini oluşturmuştur. İago da bunu kullanarak Othello'dan intikamını almaya çalışmaktadır. Önce küçük bir kargaşa çıkartarak Cassio'yu yaverlikten aldırtır. Sonra da Cassio'yu affedilmesi için Desdemona'nın yanına gönderir. Bir taraftan Othello'ya Desdemona'ya o kadar güvenmemesi gerektiği düşüncesini empoze ederken diğer taraftan Othello'nun Desdemona'ya hediye ettiği bir mendili bularak Cassio'nun odasına gizlice koyar. Bunun Othello tarafından görülmesini sağlar. Zavallı Desdemona da Cassio'ya acıdığı için Othello'ya onu affetmesi için yalvarır ama bu Othello'nun kıskançlık duygusunu iyice kabartır ve çok sevdiği halde Desdemona'yı sadece bir mendil yüzünden boğarak öldürür sonra da intihar eder.

Othello sevgisinin yanında Desdemona ve Cassio'yu kendisinden üstün gördüğü için kıskançlığına engel olamamıştır. Üstünlük duygusunun kıskançlığın temel taşlarından biri olduğuna katılıyorum. Aslına bakacak olursak kıskançlık duygusunun sevgiden bağımsız olduğunu düşünmekteyim. İlişkide sevilen partnerin belki de kişinin elde edebileceğinin üzerinde olmasından kaynaklanan bir durum da söz konusu olabilir. Çünkü özgüven sahibi olan bir bireyin sahip olduklarını kaybetmekten korkması gibi bir durum düşünülemez. Karşı tarafın üstünlüğü konusunun da tek sebep olamayacağını söylemekte yarar var çünkü partnerler karşı cinse aşık olmamakla birlikte birbirlerini kıskanabilmektedirler. Bu duruma da üstünlük konusu söz konusu olmasa bile bireyin sahip olduğu partnerini kaybettiği zaman sahip olduklarına tekrardan sahip olamama hissi neden olabilir.

Freud'un kıskançlık hakkındaki düşünceleri de bir bakış açısı kazanmamızı sağlayabilir. Freud'a göre kıskançlığın temelinde olanlar:

* Keder, sevdiğimiz bir kişiyi kaybetme düşüncesinin verdiği acı
* İstediğimiz her şeyi elde edemeyeceğimizi fark etmemizin verdiği acı
* Başarılı rakibe duyduğumuz düşmanlık
* Kaybımız için az ya da çok, kendimizi eleştirmemiz

Sonuç olarak kıskançık duygusunun toplumda algılanan farklı yönleri olabileceğini düşünüyorum ve bu konuda daha detaylı ve yararlı bilgilerin yer aldığı bir sayfayı paylaşmak istiyorum.

http://www.kemalsayar.com/sayfalar.asp?s=145