28 Haziran 2013 Cuma

Kohlberg's Moral Development Theory - Kohlberg'in Ahlak Gelişimi Kuramı

Lawrence Kohlberg (1927-87)

1927 yılında, Amerika’nın New York şehrinde dünyaya geldi. Harvard Üniversitesi ve Chicago Üniversitesinde eğitim ve sosyal psikoloji profesörlüğü yaptı. Ahlak eğitimi, nedenleri ve gelişimi üzerine yaptığı çalışmalar ile ün kazanmıştır.

Kohlberg'in Ahlak Gelişimi Kuramı

Kohlberg bireyin ahlaki gelişimini açıklamaya çalışırken ilk önce bir dilemma (ikilem) durumu anlatır. Daha sonra bu dilemma sorusuna verilen cevabın nedeniyle ilgilenir. Bu nedene göre de insanın ahlaki gelişimini bazı seviyelere ayırır. Bu seviyeler ilk olarak preconventional (gelenek öncesi düzey), conventional (geleneksel düzey) ve postconventional (gelenek ötesi özerk düzey) olmak üzere üçe ayrılır. Bu üç düzey de  kendi içinde iki aşama içerir ve toplamda altı aşama olur.

Heinz Dilemması

Avrupa’da bir kadın kansere yakalanmış ve ölmek üzeredir. Doktorlar onu tek bir ilacın kurtarabileceğini söylerler. İlaç o şehirde bir eczacının bulduğu bir tür radyumdur. Eczacı ilaç için maliyetinin on katı olan 2000 dolar fiyat istemektedir. Kadının kocası Heinz tanıdığı herkesten borç isteyerek ilaç parasının yarısını toplayabilmiştir. Heinz eczacıya karısının ölmekte olduğunu söyleyerek ilacı kendisine satmasını, paranın geri kalanını daha sonra tamamlayacağını söyler. Ancak eczacı “hayır, ilacı ben buldum ve ondan para kazanacağım” diyerek ilacı satmayı reddeder. Heinz ilacı çalmalı mıdır? Neden evet, neden hayır?


Gelenek Öncesi Düzey (Preconventional Stage)

  • 1. aşama - İtaat ve Ceza Yönelimi (Punishment-Obedience Orientation)
Cevap; hayır çalmamalıdır çünkü hırsızlık kötü bir şeydir ve kurallar, polisler ve hakimler onu cezalandırır veya evet çalmalıdır çünkü çalmazsa karısı başının etini yer şeklinde olabilir. 
Bu devrede davranışın sonuçları, o davranışın iyi yada kötü olduğunu tayin eder. Bir davranış cezalandırılıyorsa kötü, cezalandırılmıyorsa iyidir. Cezadan kurtulmak ve yetkiye karşı tam riayet kendi başına değerlidir. Çocuk için büyüklerin sözünden çıkmamak önemlidir, çünkü onlar büyük ve güçlüdür. Başın derde girmemesi önemlidir. Ahlak gelişiminin bu evresindeki bir öğrenci yakalanmadığı sürece kopya çekmeyi doğal bir davranış olarak değerlendirir. Yine bu evredeki bir vergi sorumlusu cezalandırılmaktan kaçındığı için vergisini ödemekte olabilir. Bu ahlaki gelişimin evresinde olan bireyler, davranışları, davranışların fiziksel sonuçlarına göre değerlendirir. Yani 5.000.000 TL vergi kaçıran bir sorumlunun cezası, 1.000.000 TL kaçırandan fazla olmalıdır. [1]
  • 2. aşama - Çıkara Dayalı Alış Veriş Yönelimi (Individualism and Exchange Orientation)
Cevap; eğer karısını seviyorsa çalmalıdır ama eğer başka biriyle evlenmek istiyorsa çalmasına gerek yoktur veya doktorlar, bilim adamları o kadar yılını harcadı bu ilacı bulmak için o yüzden bu yüzden çalması hiç de adil değildir şeklinde olabilir.
Bu dönemde “doğru” olan şey, diğer insanların ihtiyaçlarını da dikkate alan, somut ve adil karşılıklı alışveriştir. Bu evredeki kişi “ne kadar verirsem o kadar almalıyım” şeklinde bir yargıya sahiptir. Diğer yandan kurallara; kurallar kişinin ihtiyaçlarını karşıladığı sürece uyulur. Bu evredeki bireyin düşüncesine göre kişinin kendi çıkarları ve ihtiyaçları neyi gerektiriyorsa o şekilde davranması gerekir. Bu hak diğer insanlar için de geçerlidir. Diğer insanlarla ilişkilerimizde bu karşılıklı çıkarları gözetmemiz gerekir. Alışverişin adil olması gerekir. Birisi diğerinden fazla veriyor ya da alıyorsa bu yanlış bir durumdur. [1]

Geleneksel Düzey (Conventional Stage)

  • 1. aşama - İyi Çocuk Yönelimi (Good Boy/Nice Girl Orientation)
Cevap, Heinz iyi bir insan olduğu için karısını kurtarmak istemektedir. ilacın mucidi ise para karşılığında insanları ölüme terk etmektedir şeklinde olabilir.
Bu devrede iyi davranış, başkalarını memnun eden, onlara yardımcı olan ya da onlar tarafından takdir edilen davranıştır. Yaygın davranış normlarına uyma ön plandadır. Davranış niyete göre değerlendirilir. ‘İyi niyetli olmak’ önem kazanır. Heinz'ın bütün bir toplum tarafından haklı görüleceğine dair bir inanç veya "Kim olsa aynı şeyi yapardı" şeklinde bir mantık bulunur. [1][2]
  • 2. aşama - Kanun ve Düzen Yönelimi (Law and Order Orientation)
Cevap, çalmamalıdır çünkü hırsızlık kanunlara aykırıdır ve Heinz karısı ölecek olsa bile bu kuralı delmemelidir, Heinz'ın niyeti iyi bile olsa; ya herkes iyi niyetliyim diyerek hırsızlık yapsaydı toplumun hali nasıl olurdu şeklinde olabilir.
Bu devrede önemli olan, başkalarını memnun edecek davranışlarda bulunmak değil, yerleşmiş kurallar ve sosyal düzeni korumaktır. Doğru davranış, görevini yapmak, otoriteye saygı göstermek, kural ve yasalara uymaktır. Kurulu sosyal düzen eleştirilmeden kabul edilir. Kurallara uymanın nedeni, toplumsal düzenin korunmasıdır. Bunun için de bazı durumlar vicdani değerlerle çatışsa bile, sistem korunmalıdır. [1]

Gelenek Ötesi Özerk Düzey (Postconventional Stage)

  • 1. aşama - Sosyal Anlaşmalar ve Kişisel Haklar Yönelimi (Social Contract Orientation)
Cevap, çalmalıdır çünkü karısının yaşama hakkı ilacın mucidinin para kaybından daha önemlidir şeklinde olabilir. 
Bu aşamada daha evrensel bazı değerler olduğunu ve kanunlar ile bunlar çakıştığında kanunların esnemesi gerektiğini savunulabilir, kanunların gerekliliği ile birlikte. "yaşama hakkının mülkiyet hakkından daha önemli olması" gibi bir cevaptır burada soruya verilen. Cevaplar kuralların şartlara göre esneyebilir olması gerektiğini ve tek bir doğru olmadığını savunurlar. Tek bir toplumun -yasanın- doğru kabul ettiklerinden çok yaşama hakkı gibi daha genel kavramların önceliği vardır. Yaşama, özgürlük gibi temel insan hak ve özgürlüklerini, çoğunluğun görüşüne ters düşse bile korumaktır. Yasalara, üzerinde çoğunluğun anlaştığı toplumsal bir anlaşma olduğu için uymak gerekir. Bu düzeydeki ahlak gelişimine göre çoğunluk anlaşarak, azınlıkta kalanların temel haklarına zarar verecek kanunlar yapamazlar. Bunun için, yasalar kılı kırk yararak hazırlanmalıdır.  Temel hakları çiğneyen anlaşmalar ahlak açısından taraflar isteyerek girmiş olsalar bile geçersizdir. Örneğin insanın sömürülmesi ve kölelik sistemi taraflar arasında anlaşma olsa bile kabul edilemez. [1] [3]
  • 2. aşama - Evrensel Ahlak İlkeleri Yönelimi (Universal Ethical Principle Orientation)
Cevap, başkalarının sana nasıl davranması gerektiğini düşünüyorsan sen de öyle davranmalısın şeklinde olur. 
Bu aşamada cevap veren kişi kendini hikayedeki herkesin yerine koyar ve ona göre cevap verir. Hırsızlık durumunda mağdur olan mucit de Heinz'ın ve karısının yerine kendini koyacağından yaşama hakkına saygı duyacaktır. Bu en yüksek aşamada doğru ve yanlış, sosyal düzenin yasa ve kurallarıyla değil, kişinin kendi vicdanıyla ve kendi geliştirdiği ahlak ilkeleriyle tanımlanır. Bu ilkeler somut ahlak kuralları olmayıp genel soyut ilkelerdir. Bunlar, evrensel adalet ilkelerini, insan haklarını ve insana saygıyı içerebilirler. [1] [2]
Kohlberg Eleştirisi 

Kohlberg’e göre ahlak gelişimi bu sıralamada oluşur, çünkü her devrede bir önceki devrede erişilen ahlak gelişiminin bir sentezinin yapılması ve onun ilerisine erişilmesi gerçekleşir. Ancak, her birey 6. devreye kadar çıkamayabilir. Hatta Kohlberg’in araştırmalarına göre yetişkin bireylerin çoğu 4. devrede kalır. Kohlberg'e yapılan eleştiriler genel olarak yönteminin ve bulgularının yeterince bilimsel olmaması ve özellikle de bireysel ahlak anlayışını temsil eden postconventional aşamaların empoze edilmesinin toplum için tehlikeli olabileceği şeklindedir. Culturally biased denilen kültürlerarası farklılıklara açık olmaması da bir diğer eleştiridir. Cinsiyetler arası farklı sonuçlar çıkabilmesi de sex-biased görülmesine neden olmuştur. Bazen insanların söyledikleri ile yaptıkları farklılık gösterebilir. Ayrıca farklı dönemlerde bulunan bir çok kişi, benzer şekilde davranabilmekte ya da aynı dönemde bulunan bir çok kişi farklı davranmaktadır. [1] [2] [3]




[1] http://egitimcihaber.net/haber/bilgi/tanimlar-ve-kavramlar/kohlberge-gore-ahlak-gelisimi-egitimcihaber.html
[2] http://eksisozluk.com/entry/5794443
[3] http://yasamrehberlik.blogspot.com/2009/01/kohlbergin-ahlak-geliim-kurami.html

27 Haziran 2013 Perşembe

Game Theory Hakkında

Oyun Teorisi Tanımı: 

Oyun Teorisi, belirli bir hedefe yönelik karar verme gücüne sahip birimlerden (oyunculardan) oluşan sistemlerde, oyuncuların azami kazanç elde etme çabası içindeyken karar verme durumlarını inceleyen, uygulamalı matematikte ve ekonomide kullanılan bir yöntemdir. 

David Ruelle - Rastlantı ve Kaos kitabından


Ben birden fazla sığınağın bulunduğu bir savaş alanındayım, siz de küçük bir uçakla tam üstümde daireler çiziyor ve tepeme bir bomba bırakmak için fırsat kolluyorsunuz. Normalde benim çevredeki en sağlam görünüşlü sığınağı seçmem ve orada saklanmam gerekir ama sizin de normalde yapabileceğiniz en doğru iş benim en iyi sığınağı seçmiş olabileceğimi düşünerek orayı bombalamaktır. Bunu bildiğim için benim o denli sağlam görünmeyen ikinci sığınağı seçmem gerekmez mi? Eğer ikimiz de çok akıllıysak olasılıklara dayanan stratejiler izleriz. Örneğin ben çevredeki çeşitli sığınaklar arasında bana en fazla kurtulma şansı verecek özelliklere sahip olanları arar, bundan sonra nereye saklanacağımı belirlemek için yazı-tura atar ya da gelişigüzel sayılardan oluşan bir liste kullanırım. Siz de beni vurma şansınızın en yüksek düzeyde olduğu sığınağı belirlemek için benzer biçimde olasılıklardan yararlanırsınız. Bu size saçma gelebilir ama ikimiz de akılcı davranabiliyorsak yapacağımız budur. Doğal olarak ben hareketlerimi gizlemezsem sizin işiniz kolaylaşır, buna karşılık siz de nereyi bombalamayı tasarladığınızı bana sezdirmemeye çalışmalısınız. Günlük hayatta patronunuz, sevgiliniz ya da ülkenizi yönetenlerin sizi yönlendirmeye çalıştığını sık sık görürsünüz. Size önerdikleri oyun, seçeneklerden birinin kesinlikle daha parlak göründüğü bir seçimdir. Bu seçenekte karar kıldığınız zaman karşınıza yeni bir oyun çıkar ve böylelikle kısa bir süre sonra akılcı seçimlerinizin sizi aslında hiçbir zaman istememiş olduğunuz bir yere getirdiğini görür ve tuzağa düştüğünüzü anlarsınız. Bu noktaya gelmemek için yapacağınız şey arada bir beklenmedik biçimde davranmaktır. En çekici görünen seçeneklerden uzak durduğunuz zaman kaybettiğiniz şeylerin karşılığında daha özgür olabilirsiniz. Doğal olarak hedefiniz sadece beklenmedik biçimde davranmak değil, bunu belli bir olasılık stratejisine uygun olarak yapmaktır. [1]


Merrill Flood & Melvin Dresher - Mahkum çıkmazı


Oyun kuramında, vereceği kararın sonuçları diğerlerinin kararlarına bağlı olan, ancak diğerlerinin kararlarını tam olarak bilmediği için karar vermekte zorlanan kişilerin durumlarını ifade eden ve birbiriyle haberleşme imkanı olmayan iki mahkumun kendilerine suçu itiraf etme veya etmeme durumunda farklı cezalar öngörülmesi halinde karar vermede zorlanmaları durumuyla betimlenen örnek olay. Buna göre delilleri yetersiz bir suçtan iki zanlının hapse atıldığını düşünelim. Eğer zanlılardan hiç biri herhangi bir itirafta bulunmazlarsa mevcut delillerle ikisi de ikişer yıl yatacaklardır. Eğer zanlılardan biri diğeri aleyhine itirafta bulunursa o serbest kalacak, diğeri 10 yıl hapse mahkum olacaktır. Her ikisi birbirinden habersiz diğerini ele verici itirafta bulunursa, suçu ikisinin birlikte işlediği sabit olacağı için ikisi de beşer yıla mahkum olacaklardır. Zanlılar için ikilem burada başlamaktadır. Sonuçları, diğer zanlının tavrına bağlı olarak değişen bir çok seçenek bulunmaktadır. Eğer her iki mahkum da sadece kendi çıkarını düşünürse (bencil davranırsa), yani suçu diğerinin üzerine atacak itirafta bulunursa ikisi de beş yıla mahkum olacaklardır. Eğer ikisi de itiraf etmezse ikisi de sadece iki yıl hapis yatacaklardır. Birisi itiraf etmeyip diğeri itiraf ederse, itiraf eden serbest kalacak ötekisi ise 10 yıla mahkum olacaktır. Böyle bir durumda diğer arkadaşının kararının sonuçlarını da düşünerek karar verme zorluğu iki mahkumu da suçu itiraf etmeye yöneltir ve 5'er yıl hapis yatma eğilimi daha yüksek olur. [2]

Kartel Poliçesi: Suudi Arabistan'a karşı diğer OPEC üyesi ülkeler



OPEC bir petrol fiyatı tespit etmiş. O fiyatı tutturmak için gerekli üretim kotalarını da ülkelere dağıtmış. Arz, talep ve fiyat birbiri ile tutarlı varsayalım. Şimdi petrol ihracatçısı ülkelerden Suudi Arabistan'ın üretimini kota üstüne çıkartmaya karar verdiğini düşünelim. Diğerleri kotaya sadık kalsın. Ne olur? Arz artacağından petrol fiyatı düşer. Üretimini arttıran ülkenin petrol geliri yeni fiyatla düşüyorsa, piyasa Nash dengesindedir ve bu durumda dengeyi bozma üreticilerin işine gelmemektedir. Eğer üretimini artıran ülke yeni fiyattan daha fazla petrol geliri elde 
ediyorsa piyasa Nash dengesinde değildir. O fiyat ve üretim kotaları tutunamaz. [3]



[1] http://tr.wikipedia.org/wiki/Oyun_kuram%C4%B1

[2] http://www.wikiturk.net/Madde/11461/mahk-mlar-acmazi-prisoner-146-s-dilemma
[3] http://users.okan.edu.tr/fatih.ozaydin/TR/2011Spring-BIL108/Projects/MBahaddin-Nash.pdf


Notlar :

OPEC : Petrol ihraç eden ülkeler örgütü
Kartel kotası : Bir grup üreticinin bir araya gelerek hangi üreticinin ne kadar üretmesi gerektiğini belirlemesi.